verilmekte ve yeryüzüne ikinci kez gelişi çeşitli alametlerle bizlere bildirilmektedir. Peygamber Efendimiz (sav)'in de "...Vallahi muhakkak ve muhakkak Meryem oğlu İsa inecek, hem adil bir hakem, adaletli bir hükümdar olarak inecek..."(Sahih-i Müslim, Bir Şrehin-Nevevi, Cilt II, s. 192; Kitab-ul İman,Bab-u Nuzül-i İsa İbn-i Meryem, Kenzul Ummal, 14/332) gibi birçok hadisinde Hz. İsa'nın geldiğinde yapacakları ve o dönemin özellikleri çeşitli örneklerle anlatılmaktadır. Bu açıklamalar hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar açık, detaylı ve içinde bulunduğumuz dönemde yaşanan gelişmelerle uyumludur. Nitekim asırlar boyunca İslam alimleri de eserlerinde Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişi ile ilgili çok önemli yorumlarda bulunmuş, ahir zamanda nasıl bir ortam oluşacağını insanlara aktarmışlardır. Tevrat ve İncil'de de Hz. İsa'nın yeryüzüne gelişine dair çok açık izahlar bulunmaktadır. Tevrat'ta Mesih'in yeryüzüne hakim olacağı "... göklerin Allah'ı ebediyyen harap olmayacak bir krallık kuracak ve onun hakimiyeti başka bir kavme bırakılamayacak" (Daniel, 2: 44) gibi sözlerle, İncil'de ise "... Sizden göğe alınan bu İsa, göğe gittiğini nasıl gördünüzse, aynı şekilde geri gelecektir." (Elçilerin İşleri, 1: 11) şeklinde haber verilmektedir.
Allah'ın iman edenlere hidayet rehberi olarak gönderdiği bu üç İlahi kitabın Hz. İsa'nın yeryüzüne ikinci kez gelişi konusunda bu kadar uyumlu olmaları çok dikkat çekicidir. (Tevrat ve İncil vahyedilmelerinin ardından tahrif edilmiş olmakla birlikte, içlerinde Kuran ayetleri ile uyumlu birçok açıklama bulunmaktadır. Bu açıklamaların ilk vahyedildikleri dönemden kalma izahlar olmaları muhtemeldir. (En doğrusunu Allah bilir.)
Detaylı olarak incelediğimiz tüm bu deliller ve dünya üzerindeki yaşanan gelişmeler dikkatle biraraya getirildiğinde Hz. İsa'nın gelişine en fazla 15-20 sene kaldığı, belki de Hz. İsa'nın gelmiş bile olabileceği ortaya çıkmaktadır. Bu yeryüzündeki tüm insanlar için çok büyük bir müjdedir, sevinç ve şevk kaynağıdır.
BÖLÜMLER
|